Asit ve Bazlar
ASİTLER
Suda çözündüğünde H+ iyonları veren hidrojenli kimyasal türe ASİT denir. Asitler, en eski çağlardan bu yana tanınan maddelerdir. Sözgelimi, alkol mayalanmasının yanı sıra, asetik mayalanma, yani mikroorganizmaların etkisiyle alkolün sirkeye dönüşmesi daha o dönemlerde biliniyordu. Sirke, bir başka deyişle asetik asit, XIII. yy’a kadar bilinen tek asitti. Günümüzde kimya sanayisinin büyük bir bölümü, az sayıda asidin (sözgelimi sülfürik, nitrik, asetik ve hidroklorik asitler) üretimine ya da kullanımına dayanır.
Asitler,
çözeltiye hidrojen iyonu bırakan bileşiklerdir. Bütün asitler hidrojen (H+)
içerir. Genelde;
1- Ekşi bir tada sahiptirler.
2- İndikatörlerin rengini değiştirirler. (Asitler litmus kağıdını kırmızıya çevirirler).
3- Bazlarla reaksiyona girdiklerinde tuz ve su oluştururlar. Bundan başka çok çeşitlilik gösteren başka özellikleri de bulunur. Bu spesifik özellikler, anyon muhtevası ve ayrılmamış molekülerden dolayı olur. Çeşitli asitlerin molekülleri, çözeltiye farklı miktarda serbest Hidrojen bırakma eğilimindedirler.
1- Ekşi bir tada sahiptirler.
2- İndikatörlerin rengini değiştirirler. (Asitler litmus kağıdını kırmızıya çevirirler).
3- Bazlarla reaksiyona girdiklerinde tuz ve su oluştururlar. Bundan başka çok çeşitlilik gösteren başka özellikleri de bulunur. Bu spesifik özellikler, anyon muhtevası ve ayrılmamış molekülerden dolayı olur. Çeşitli asitlerin molekülleri, çözeltiye farklı miktarda serbest Hidrojen bırakma eğilimindedirler.
Hidroklorik
asit (güçlü asit)
HCI H + CI –
HCI H + CI –
Asetik
asit (zayıf asit)
C2 H4 O2 (CH3COOH)
C2 H4 O2 (CH3COOH)
Asetik
asit; (sirke) zayıf iyonize olur ve serbest oksijenden az miktarda çözeltiye
bırakır. Güçlü asit ve bazlar iyonlarına ayrılır ve ayrılmış halde bulunur. Bu
asit olarak tek yönlü ok ile ifade edilir. Zayıf asit ve bazlar sürekli olarak
iyonizasyon prosesi altındadırlar. Serbest iyonlar sürekli olarak tekrar
kombine olurlar. Bu durum çift yönlü ok ile belirtilir.
Asidik
olan bir su asit nötralizerleri ile arıtılır. Su asidik ise geçtiği yerlerde
zamanla mavi-yeşil lekeler ortaya çıkar. pH testleri ile suyun asidik olup
olmadığı anlaşılabilir.
Asit
nötralizer olarak kalsit kullanıldığı zaman suya karışan çözünmüş kireç taşları
su sertliğinin artmasına neden olur.
Soda
veya sodyumhidroksit ile de pHyükseltilebilir.
BAZLAR
Suda çözündükleri zaman OH- iyonu verebilen maddelere BAZ denir. Bazlar acıdır, çözeltileri kaygandır. Sodyum hidroksit (NaOH) veya Kalsiyum hidroksit ( Ca (OH)2 ) gibi bazlar deriyi yakar. Bazlar mor lahanayı yeşile, kırmızı turnusolü maviye çevirirler. Su ile hazırlanan çözeltilerinde hidroksil iyonu meydana gelir. Bazlar asitlerle birleşerek tuz yaparlar. En bol ve ucuz bazlardan biri kalsiyum hidroksittir ( Ca (OH)2 ). Bu maddeye sönmüş kireç de denir.
Asit
ya da tuzlar gibi bazlar da bir dizi ayırt edici özelliği olan kimyasal
maddelerdir. Bu özellikler “ baz işlevi ” adı verilen bir bitin oluşturur.
Bazların özel bir tadı (kül suyu) vardır. Renkli ayraçlara etki eder (ftaleini
kırmızıya, heliantini sarıya, turnusolu maviye boyar). Aside etkiyerek tuzu
oluşturur. Bu tepkime sırasında su ve ısı açığa çıkar. Bazların sulu
çözeltileri, iyonlaşmasıyla OH- iyonları doğuran elektrolitlerdir. Çözeltideki
iyonlaşma, etkisiz biçimde gerçekleşirse bunlara kuvvetli bazlar denir
(örneğin; sudkostik, potaskostik). Ama iyonlaşma yalnızca bölümsel olursa, bunlara
da zayıf bazlar adı verilir (örneğin; amonyak). Bazların formulleri
incelendiğine, bu bileşiklerin bir ya da birçok OH grubu içerdiği görülür.
Formullerinde yalnızca bir OH grubu bulunduranlara “tekbaz” (örneğin;
sudkostik: NaOH, amonyak: NH4OH), birden çok OH grubu içerenlere ise “çoğul
baz” (örneğin; ikibazlı baryum hidroksit: Ba (OH)2) denir.
Bazlar,
hidroksit iyonu bırakan maddelerdir. Örnek olarak Sodyum hidroksit (NaOH) ve
amonyum hidroksit (NH4OH) verilebilir.
Sodyum
hidroksit,
Na OH Na + + OH –
Na OH Na + + OH –
Amonyum
hidroksit,
NH4OH NH4+ + OH –
NH4OH NH4+ + OH –
Genelde;
1- Acı tada sahiptirler.
2- Kaygan hissiyatı verirler.
3- İndikatörlerin rengini değiştirirler. (Litmus kağıdını mavi yaparlar).
Amonyum hidroksit, zayıf bir bazdır ve çökeltiye az miktarda hidroksit iyonu bırakırlar. Güçlü baz ve zayıf baz durumu da asitlerde olduğu gibidir.
1- Acı tada sahiptirler.
2- Kaygan hissiyatı verirler.
3- İndikatörlerin rengini değiştirirler. (Litmus kağıdını mavi yaparlar).
Amonyum hidroksit, zayıf bir bazdır ve çökeltiye az miktarda hidroksit iyonu bırakırlar. Güçlü baz ve zayıf baz durumu da asitlerde olduğu gibidir.
pH suyun asitlik veya bazlık durumunun bir ölçüsüdür ve logaritmik bir ölçüdür. Saf su H ve OH iyonları açısından dengelidir ve PH değeri 7’dir.
PH<7
ise asidik , PH>7 ise baziktir.
PH
H+ iyonlarının elektrik potansiyellerine bağlı olarak veya renk indikatörleri
ile ölçülebilir. Düşük PH’lı sular çoğunlukla, hız kısıtlayıcı reaksiyon olan
katot reaksiyonunu kolaylaştırıp, korozyonu artırır. Bu parametre içme suyunun
güvenliği hakkında direk bilgi vermez. Düşük pH ve aynı zamanda düşük TDS ‘li
sular korozif olduğu için borulardaki birtakım zehirli metalleri çözebilir.
Yüksek pH ‘a sahip sularda da pH’ı yükselten kimyasalların zararlı olup
olmadığı belirlenmelidir.
pH:
hidrojen iyon konsantrasyonu veya sudaki hidrojen potansiyeli.
pH’ın
asitlik ve alkalilikle ilişkisi
Asidite, alkalinite ve pH derecesi ayrı ayrı şeylerdir. Mesela hidroklorik asidin, sülfirik asidin ve hidroklorik asidin 0.1 normal eriyiklerinin (1 litre suda 1 litre eşdeğer gram ağırlıkta asit bulunan eriyik normal eriyiktir.) asiditesi birbirinin aynıdır. Halbuki bu eriyiklerin pH değerleri farklı ve sırasıyla 1.08, 1.20,2.889’dur. Asitlik bir yetenek faktörü olup bazları nötürleştirmek kapasitesi olarak belirlenir; aynı şekilde alkalilikte bir yetenek faktörüdür ve asitleri nötrleştirme kapasitesidir. Halboki pH değeri aksine bir şiddet, yoğunluk faktörü olup hidrojen iyonlarının konsantrasyonunu gösterir. PH değeri asitlik ve alkalilik aktivitesinin (faaliyet derecesinin) bir ölçüsüdür.
Asidite, alkalinite ve pH derecesi ayrı ayrı şeylerdir. Mesela hidroklorik asidin, sülfirik asidin ve hidroklorik asidin 0.1 normal eriyiklerinin (1 litre suda 1 litre eşdeğer gram ağırlıkta asit bulunan eriyik normal eriyiktir.) asiditesi birbirinin aynıdır. Halbuki bu eriyiklerin pH değerleri farklı ve sırasıyla 1.08, 1.20,2.889’dur. Asitlik bir yetenek faktörü olup bazları nötürleştirmek kapasitesi olarak belirlenir; aynı şekilde alkalilikte bir yetenek faktörüdür ve asitleri nötrleştirme kapasitesidir. Halboki pH değeri aksine bir şiddet, yoğunluk faktörü olup hidrojen iyonlarının konsantrasyonunu gösterir. PH değeri asitlik ve alkalilik aktivitesinin (faaliyet derecesinin) bir ölçüsüdür.
Alkalilik
bir sudaki HCO3, CO3 ve OH köklerinin toplamının me/lt veya mg/lt cinsinden
eşdeğeri kalsiyum karbonat olarak verilmektedir. Asitlik de aynı şekilde sudaki
SO4, CI, NO3 ve diğer asit köklerinin toplamına karşı gelen eşdeğer CaCO3
miktarını me/lt veya mg/lt cinsinden göstermektedir.
Yani
alkalilik ve asitlik terimleri eriyikte mevcut HCO3 ve SO4 gibi birçok köklerin
ağırlığını göstermekte fakat bunların hiçbiri eriyiğin kimyasal aktivitesi
hakkında fikir vermemektedir. Halbuki pH, eriyiğin kimyasal aktivitesinin bir
ifadesidir; zira eriyik ne kadar aktif ise o kadar çok iyonize olacak ve içindeki
H+ iyonu miktarıda ona göre artacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder